İçindekiler:
- Harem ne demektir?
- Haremde yabancı erkek bulunmuş mudur?
- Haremde ne gibi etkinlikler olurdu?
- Cariye ile ilişkiye girmek caiz midir?
- Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin elliden fazla erkek kölesi ve on beş tane cariyesi olduğu doğru mudur?
Harem ne demektir?
Harem, lûgatte korunan, mukaddes ve muhterem yer anlamına gelir. Harem padişahın eşleri, cariyeleri ve annesi (valide sultan) tarafından oluşan, namahrem erkeklerden karşılaşmadan hayatlarını sürdürdükleri bir bölümdür.
Haremin yanlış anlatıldığı üzere insanlardaki bakış açısı oldukça kötüye gitmiş durumda. Bunu doğru bilgi akışını sağlayarak onarmak ise bizlerin üzerine gerekli olmuştur. Tarihimizi yanlış anlatılardan arındırarak ortaya çıkarmak, insanların gerçekleri anlamasını sağlamak en önemli görevimiz haline gelmiştir.
Hareme yabancı erkek girebilir mi?
Haremde padişahın eşleri ve annesinin yanı sıra, onları korumakla görevli olan, bir nevi padişahın en değerlilerini teslim ettiği harem ağaları vardır. Harem ağaları, hadım edilmiş kişilerden seçilirdi. Çünkü Kur’an’da “yahut erkeklikten kesilmiş, veya kudreti olmayan erkek hizmetçilere ziynetlerini göstermesinler.” buyrulmuştur. (Nur suresi, 31. ayet)
Haremde ne gibi etkinlikler yapılırdı?
Haremi, cariyelerin güzelce öğrenim gördüğü her türlü ev işi, el işi alanında eğitim aldığı bir üniversite kurumu olarak görebiliriz. Cariyelere burada İslami, fıkıh dersleri de öğretilirdi. Cariyeler padişahla, onun eşleriyle aynı sofrada bulunmuştur. Padişahın yediğinden yemiş, içtiğinden içmiştir. Bununla birlikte cariyelerin büyük çoğunluğu da İslam’la şereflenmişti.
Harem’de İslam’a aykırı hiçbir durum söz konusu olmamıştır. İstisnalardan bahsetmiyoruz. İslam’a aykırı olan bir şey Harem geleneğiyle asla sistematik hale getirilmemiştir. Aksine burada padişaha layık eşler, onlara her konuda yardımcı ve destekçi yoldaşlar yetiştirilmiştir. İslam’ın Osmanlı İmparatorluğu tarafından bu kadar hızlı ve geniş bir şekilde yayılmasına Harem geleneğinin de büyük bir katkısı olmuştur.
Cariye ile ilişkiye girmek caiz midir?
Cariye hususuna değinmek gerekirse, Padişahların çokça cariyeleri olmuştur. Padişahın cariyelerinden doğan çocukları da bileceğiniz üzere Müslüman doğmuştur. Cariye konusunun da bazı çevreler tarafından yanlış anlaşıldığını ve aktarıldığını biliyoruz. Padişahla cariye arasındaki nikahsız ilişkinin caiz olduğunu hemen bir ayetle ortaya koyalım:
“Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir. ” (Nisa Suresi, 3. ayet)
Bir başka ayette Allah celle celalühü şöyle buyuruyor:
“Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar (eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda) kınanmazlar.” (Mearic Suresi, 30. ayet)
Başka ayetlerde ise:
“Onlar(Müminler), mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve ellerinin altında bulunan cariyeleri ile ilişki kurarlar.”(Müminûn suresi, /5-6. ayet)
“Dünya hayatının geçici metâını/menfaatini elde etmek için, sakın cariyelerinizi -hele iffetli olmak isterlerse- fuhşa zorlamayın!“ (Nur suresi, 33. ayet)
Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin elliden fazla erkek kölesi ve on beş tane cariyesi olduğu doğru mudur?
Evet verilen bilgiler doğrudur, ancak eksiktir. Çünkü bunlar azad edilip hürriyetlerine kavuşturulmuşlardır. Kölelik ve cariyelikleri devam etmemiştir.
Peygamber efendimizin aleyhisselam hediyeler, ganimetler gibi değişik nedenlerle birçok kölesi olmuştur. Fakat bunların hepsini azat etmiştir. Vefat ettiğinde eli altında bir tek köle dahi kalmamıştı.
Peygamber Efendimiz aleyhisselam, köle azad etmeyi teşvik etmiş ve bizzat kendisi de bir çok köleyi hürriyetine kavuşturmuştur. (Buhârî, Itk, 1; Ebû Dâvud, Edeb, 120; Askalani Buluğu’l-Meram, Trc. 4/294)
Azad edilen, yani hürriyetine kavuştururlan köle erkekse “mevla”, kadın ise “mevlat” denilir. Kanaatimizce Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamın mevla ve mevlatları(kadın ve erkek azatlıları), tarih kitaplarına bakılırsa toplam yetmiş-seksen civarındadır.
İslâmiyet, müminlerin köle azat etmelerini daima teşvik etmiş, bunu Allah’a bir yakınlaşma vesilesi saymıştır:
“Fakat insan zor yola yönetmedi. Bu zor yolun ne olduğunu bilir misin? O köle azat etmektir.” (Beled suresi, 12-13)
Bu gibi âyetlerin yanı sıra Hz. Peygamber’in de köle âzadıyla ilgili çeşitli hadisleri vardır:
“Kim müslüman bir köleyi azat ederse o kölenin her organına karşılık Allah da onun bir organını cehennemden azat eder.” (Buhârî, Keffârât, 6; Müslim, Itk, 23; Tirmizî, Nüzûr, 14)
Şüphesiz Allah celle şanühü açık ve gizli her şeyi bilir.